SNITURKEY on Nostr: Yaklaşık 11000 yıl önce tarım ve hayvancılığın icadına giden yoldaki en ...
https://www.nakamotoenstitusu.com/post/malthus-tuzagi-sanayi-devrimiYaklaşık 11000 yıl önce tarım ve hayvancılığın icadına giden yoldaki en büyük ilerleme, insan yerleşiminin en kuzey bölgelerinde gerçekleşmiş olmalıdır. Burada, avcı-toplayıcı gruplar arasındaki rekabet zaman içinde en zeki, ihtiyatlı ve ileri görüşlü nüfusu üretmiş olmalıdır. Ve gerçekten de, yaklaşık 11000 yıl öncesine kadar geçen on binlerce yıl boyunca, her önemli teknolojik ilerleme kuzey bölgelerinde, çoğunlukla Avrupa’da ya da seramik söz konusu olduğunda Japonya’da ortaya çıkmıştır. Buna karşılık, aynı dönem boyunca tropik bölgelerde kullanılan alet takımı neredeyse hiç değişmemiştir.
Ancak yukarıdaki toplumsal evrim tasvirinin açıklayıcı gücü çok daha ileri gitmektedir. Kabul etmek gerekir ki burada sunulan varsayımsal teori, Malthus Tuzağı’ndan çıkmanın neden bu kadar uzun sürdüğünü ve böyle bir başarının nasıl mümkün olduğunu ve neden sonsuza kadar Malthus koşulları altında kalmadığımızı açıklayabilir: İnsanoğlu, nüfus artışını sürekli olarak geride bırakabilecek verimlilik artışları elde edebilecek kadar zeki değildi. Bunun mümkün olabilmesi için önce belli bir ortalama ve istisnai zekâ eşiğine ulaşılması gerekiyordu ve böyle bir zekâ düzeyinin “üremesi” zaman aldı (yaklaşık olarak 1800 yılına kadar). Teori, zekâ araştırmalarının köklü ve doğrulanmış (ancak “politik doğruculuk” gerekçesiyle ısrarla görmezden gelinen) gerçeğini açıklayabilir: Ulusların ortalama IQ’su kuzeyden güneye doğru gidildikçe kademeli olarak (kuzey ülkelerinde yaklaşık 100 ve üzeri puandan Sahra Altı Afrika’da yaklaşık 70 puana) düşmektedir. Daha spesifik olarak bu teori, Sanayi Devrimi’nin neden bazı bölgelerde -genellikle kuzeyde- ortaya çıkıp hemen etkisini gösterdiğini ancak diğerlerinde göstermediğini, bölgesel gelir farklılıklarının neden her zaman var olduğunu ve bu farklılıkların Sanayi Devrimi’nden bu yana neden (azalmak yerine) artmış olabileceğini açıklayabilir.
Teori aynı zamanda ilk bakışta bir anormallik gibi görünen bir durumu da açıklayabilmektedir: Neolitik Devrim’in yaklaşık 11000 yıl önce başladığı ve dünyanın geri kalanını yavaş yavaş ve art arda fethettiği yerler, insan yerleşiminin en kuzey bölgeleri değil, çok daha güneyde, ancak yine de tropik kuşağın çok kuzeyinde kalan Orta Doğu, Orta Çin (Yangtze Vadisi) ve Mezoamerika gibi bölgeler olmuştur. Ancak bu görünüşteki anormalliğin nedenini tespit etmek kolaydır. Tarım ve hayvancılığı icat etmek için iki faktör gerekliydi: Yeterli zekâ ve bu zekâyı kullanabileceğimiz elverişli doğal koşullar. Kuzeydeki uç bölgelerde eksik olan ve dolayısıyla sakinlerinin devrim niteliğindeki buluşu yapmasını engelleyen şey ikinci faktördü. Oradaki aşırı dondurucu koşullar ve yeşerim döneminin aşırı kısalığı, bu fikir düşünülmüş olsa bile tarım ve hayvancılığı pratikte imkânsız kılıyordu. Bu fikri hayata geçirmek için gerekli olan şey, yerleşik hayata uygun doğal koşullar, yani uzun ve sıcak bir yeşerim dönemi (bunun sonucunda da uygun mahsuller ve evcilleştirilebilir hayvanlar) idi. Bu tür iklim koşulları söz konusu “ılıman” bölgelerde mevcuttu. Burada, avcı-toplayıcılar arasında insan zekâsının rekabetçi gelişimi (kuzeydekinin gerisinde kalsa da) yeterli ilerlemeyi kaydetmişti, böylece elverişli doğal koşullarla birlikte tarım ve hayvancılık fikri hayata geçirilebildi. Yaklaşık 10000 yıl önce Son Buzul Çağı’nın sona ermesinden bu yana, ılıman iklim kuşağı kuzeye doğru daha yüksek enlemlere doğru yayılmış, tarım ve hayvancılık burada da giderek daha olanaklı hâle gelmişti. Burada daha da zeki bir halkla buluşan yeni devrimsel üretim teknikleri sadece hızla taklit edilip benimsenmekle kalmadı, aynı zamanda bu tekniklerdeki sonraki gelişmelerin çoğunun temeli de burada atıldı. İlk icadın yapıldığı bu merkezlerin (tropik bölgeler hariç) güneyinde de yeni teknik yavaş yavaş benimsenecekti ne de olsa bir şeyi taklit etmek onu icat etmekten daha kolaydır. Ancak buralardaki daha az zeki insanların daha verimli tarım ve hayvancılık uygulamalarının geliştirilmesine katkısı ya çok az olacak ya da hiç olmayacaktır. Bu bölgelerdeki tüm verimlilik artışları, başka yerlerde, yani daha kuzeydeki bölgelerde icat edilen tekniklerin taklit edilmesinden kaynaklanacaktır. | Hans-Hermann Hoppe
Published at
2024-08-24 19:10:26Event JSON
{
"id": "2d5225d37dc8fda9fe1c5c9353966f89cc3b013378112904181af3c0d4b2700b",
"pubkey": "4b5871c54d066ffb19330479f6ebcc01d75d49d493056b3efa1feb7231a747b4",
"created_at": 1724526626,
"kind": 1,
"tags": [
[
"r",
"https://www.nakamotoenstitusu.com/post/malthus-tuzagi-sanayi-devrimi"
]
],
"content": "https://www.nakamotoenstitusu.com/post/malthus-tuzagi-sanayi-devrimi\n\nYaklaşık 11000 yıl önce tarım ve hayvancılığın icadına giden yoldaki en büyük ilerleme, insan yerleşiminin en kuzey bölgelerinde gerçekleşmiş olmalıdır. Burada, avcı-toplayıcı gruplar arasındaki rekabet zaman içinde en zeki, ihtiyatlı ve ileri görüşlü nüfusu üretmiş olmalıdır. Ve gerçekten de, yaklaşık 11000 yıl öncesine kadar geçen on binlerce yıl boyunca, her önemli teknolojik ilerleme kuzey bölgelerinde, çoğunlukla Avrupa’da ya da seramik söz konusu olduğunda Japonya’da ortaya çıkmıştır. Buna karşılık, aynı dönem boyunca tropik bölgelerde kullanılan alet takımı neredeyse hiç değişmemiştir.\n\nAncak yukarıdaki toplumsal evrim tasvirinin açıklayıcı gücü çok daha ileri gitmektedir. Kabul etmek gerekir ki burada sunulan varsayımsal teori, Malthus Tuzağı’ndan çıkmanın neden bu kadar uzun sürdüğünü ve böyle bir başarının nasıl mümkün olduğunu ve neden sonsuza kadar Malthus koşulları altında kalmadığımızı açıklayabilir: İnsanoğlu, nüfus artışını sürekli olarak geride bırakabilecek verimlilik artışları elde edebilecek kadar zeki değildi. Bunun mümkün olabilmesi için önce belli bir ortalama ve istisnai zekâ eşiğine ulaşılması gerekiyordu ve böyle bir zekâ düzeyinin “üremesi” zaman aldı (yaklaşık olarak 1800 yılına kadar). Teori, zekâ araştırmalarının köklü ve doğrulanmış (ancak “politik doğruculuk” gerekçesiyle ısrarla görmezden gelinen) gerçeğini açıklayabilir: Ulusların ortalama IQ’su kuzeyden güneye doğru gidildikçe kademeli olarak (kuzey ülkelerinde yaklaşık 100 ve üzeri puandan Sahra Altı Afrika’da yaklaşık 70 puana) düşmektedir. Daha spesifik olarak bu teori, Sanayi Devrimi’nin neden bazı bölgelerde -genellikle kuzeyde- ortaya çıkıp hemen etkisini gösterdiğini ancak diğerlerinde göstermediğini, bölgesel gelir farklılıklarının neden her zaman var olduğunu ve bu farklılıkların Sanayi Devrimi’nden bu yana neden (azalmak yerine) artmış olabileceğini açıklayabilir.\n\nTeori aynı zamanda ilk bakışta bir anormallik gibi görünen bir durumu da açıklayabilmektedir: Neolitik Devrim’in yaklaşık 11000 yıl önce başladığı ve dünyanın geri kalanını yavaş yavaş ve art arda fethettiği yerler, insan yerleşiminin en kuzey bölgeleri değil, çok daha güneyde, ancak yine de tropik kuşağın çok kuzeyinde kalan Orta Doğu, Orta Çin (Yangtze Vadisi) ve Mezoamerika gibi bölgeler olmuştur. Ancak bu görünüşteki anormalliğin nedenini tespit etmek kolaydır. Tarım ve hayvancılığı icat etmek için iki faktör gerekliydi: Yeterli zekâ ve bu zekâyı kullanabileceğimiz elverişli doğal koşullar. Kuzeydeki uç bölgelerde eksik olan ve dolayısıyla sakinlerinin devrim niteliğindeki buluşu yapmasını engelleyen şey ikinci faktördü. Oradaki aşırı dondurucu koşullar ve yeşerim döneminin aşırı kısalığı, bu fikir düşünülmüş olsa bile tarım ve hayvancılığı pratikte imkânsız kılıyordu. Bu fikri hayata geçirmek için gerekli olan şey, yerleşik hayata uygun doğal koşullar, yani uzun ve sıcak bir yeşerim dönemi (bunun sonucunda da uygun mahsuller ve evcilleştirilebilir hayvanlar) idi. Bu tür iklim koşulları söz konusu “ılıman” bölgelerde mevcuttu. Burada, avcı-toplayıcılar arasında insan zekâsının rekabetçi gelişimi (kuzeydekinin gerisinde kalsa da) yeterli ilerlemeyi kaydetmişti, böylece elverişli doğal koşullarla birlikte tarım ve hayvancılık fikri hayata geçirilebildi. Yaklaşık 10000 yıl önce Son Buzul Çağı’nın sona ermesinden bu yana, ılıman iklim kuşağı kuzeye doğru daha yüksek enlemlere doğru yayılmış, tarım ve hayvancılık burada da giderek daha olanaklı hâle gelmişti. Burada daha da zeki bir halkla buluşan yeni devrimsel üretim teknikleri sadece hızla taklit edilip benimsenmekle kalmadı, aynı zamanda bu tekniklerdeki sonraki gelişmelerin çoğunun temeli de burada atıldı. İlk icadın yapıldığı bu merkezlerin (tropik bölgeler hariç) güneyinde de yeni teknik yavaş yavaş benimsenecekti ne de olsa bir şeyi taklit etmek onu icat etmekten daha kolaydır. Ancak buralardaki daha az zeki insanların daha verimli tarım ve hayvancılık uygulamalarının geliştirilmesine katkısı ya çok az olacak ya da hiç olmayacaktır. Bu bölgelerdeki tüm verimlilik artışları, başka yerlerde, yani daha kuzeydeki bölgelerde icat edilen tekniklerin taklit edilmesinden kaynaklanacaktır. | Hans-Hermann Hoppe",
"sig": "a4874cb684aa41fc1d2ff9563b7be37cd1173f0dd338104e6be452c01ed7f3ed0124b9048c250c4766916cb59aa62d47f8ae663b2e021c7000d028b51e2e3b4c"
}