Why Nostr? What is Njump?
2024-12-22 13:44:21

uldgarda on Nostr: 𝗘𝘁𝗻𝗶𝗸 𝗖̧𝗼𝗴̆𝘂𝗹𝗰𝘂𝗹𝘂𝗸 Etnik Çoğulculuk ...

𝗘𝘁𝗻𝗶𝗸 𝗖̧𝗼𝗴̆𝘂𝗹𝗰𝘂𝗹𝘂𝗸

Etnik Çoğulculuk (Ethno-Pluralism), farklı etno-kültürel grupların kâğıt üzerinde "eşit" olsa da (Yani herkes doğuştan gelen bir hak olan — ve tek bir hak olan — mülkiyet hakkına sahip olsa da) kendi "farklı olma", kendi kaderini tayin hakları ve kendi içsel homojenliklerini kaybetmemeleri için birbirinden ayrı yaşaması gerektiği fikrinin savunusunu yapmak anlamına gelir.

Bu durum Kuzey Atlantik'in iki yakasında da bir hayli mevcut olan Çok Kültürlülük tavrının reddi demektir (Bu yerlerde kültürel homojenlik yok edilmiş, örgütlenme özgürlüğü ve farklı insanların, toplulukların, kültürlerin ve geleneklerin gönüllü ve fiziksel olarak ayrıştırılmasının yerini, her yere yayılmış bir zorunlu sosyal entegrasyon sistemi almıştır) ve gerçek "çeşitlilik" ile "ırkçılık karşıtlığı" aslında "her halkın kendi anayurdunda kendi grup kimliklerini koruma ve yüceltme hakkına sahip olması" şeklinde gerçekleşmelidir.

Etnik çoğulculuk, farklı etnik grupların bir arada yaşamasının istenir veya başarılabilir bir şey olmadığına olan inançla savunulur. Bu tür bir politikanın uygulanması, bu gruplara mensup "illegal" göçmenlerin sınırdışı edilmesi, legal olan göçmenlerin ise yaşam standartlarının düşürülmesi yoluyla etnik grupların zorunlu olarak birbirinden ayrılması sonucu gerçekleşecektir. Serbest göç büyük ölçüde zorunlu entegrasyondur. Ayrılma, daha küçük bölgelerin kendi kabul standartlarına sahip olmasına izin vererek bu sorunu çözer.

Kısacası farklı grupların "eşit" olması ama birbirinden ayrı olarak yaşamaları Etnik Çoğulculuktur. Etnik grupların "farklı olma hakkını" koruyan, kendi kaderini tayin hakkını gözeten ve kendi iç etnik ve kültürel homojenliklerini kaybetmesine engel olacak bir fikirdir. Ve tabii ki, etnisite ile kültür arasında indirgenemez ve koparılamaz bir bağ vardır.

Etnik Çoğulcu Ayrılıkçılığın (en azından büyük oranda) çatışma yaratmamasının nedeni ona gücünü veren homojenliğidir: dilsel ve kültürel ortaklık, mütekabiliyet kültürü, karşılıklı güven ve topluluk ruhu. Tüm bunlara sahip olan bir toplum harika bir toplum olacaktır ve bunlar asla Çok Kültürlü bir toplumda vuku bulamaz.

İşte bu yüzden ayrılıkçı Etnik Çoğulculuğun, zorunlu entegrasyoncu Çok Kültürcülüğe tercih edilmesi gerekir. Çünkü zorunlu entegrasyon (desegregasyon otobüsleri, kira kontrolleri, ayrımcılık karşıtı yasalar ve serbest göç gibi önlemlerde de görüldüğü gibi) her zaman gerilim, nefret ve çatışma yaratır. Bunun aksine, gönüllü ayrışma sosyal uyum ve barışa yol açar. Zira farklı gruplar birbirlerinden ayrı yaşayarak farklılıklarını korumakla ve kendi etno-kültürel homojenliklerini koruyup çatışma durumundan kaçmakla kalmazlar, (kendilerinden farklı) diğer halklarla gönüllü mübadelede de bulunurlar. Sonuçta bir kişi veya grupla birlikte yaşamak istemeyebilir ama birlikte ticaret yapmak isteyebilirsiniz. Aslında kültürel, ırksal, etnik veya dini açıdan farklı insanlar arasında barışçıl ilişkileri — serbest ticareti — mümkün kılan, tam da insan birlikteliğinin ve ayrılığının mutlak gönüllülüğüdür — herhangi bir zorla entegrasyon biçiminin yokluğudur.

Görüldüğü gibi; Ayrılıkçılık, zorunlu entegrasyonda olduğu gibi kültürlerin seviyesini aşağı doğru teşvik etmek yerine, işbirliğine dayalı bir kültürel seçim ve ilerleme sürecini teşvik eder. Yüzyıllar süren merkezileşme sürecinde yüzlerce farklı kültür yok edilirken, ayrılıkçılık; etnik, dilsel, dinsel ve kültürel çeşitliliği arttırmakla kalmaz, merkezileşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan zorunlu entegrasyona son vererek sosyal çekişme ve kültürel düzleşmeye de son verir, farklı ve bölgesel olarak ayrı kültürlerin barışçıl, işbirliğine dayalı rekabetini de teşvik eder.

Biz Liberteryenlerin — Avrupa Yeni Sağının olduğu gibi — radikal etnik çoğulcular olması gerekiyor. Bu fikir bizim ayrılıkçı emellerimizle de büyük ölçüde örtüşüyor.
Author Public Key
npub1puclr9p6yhel2duzask9wfdah0ux5cppw22uz62c0w9cdj3nv0wseuvedh