SNITURKEY on Nostr: Hans, Habermas’ı ters yüz etmişti; ancak bununla da yetinmeyerek, geleneksel ...
https://www.nakamotoenstitusu.com/post/insanligin-kısa-tarihi-ilerleme-ve-gerilemeHans, Habermas’ı ters yüz etmişti; ancak bununla da yetinmeyerek, geleneksel görüşü de yeniden altüst etmişti. Murray gibi Hans da bir anarko-kapitalisttir. En iyi hükümet hiç hükümet olmamasıdır. Yine de şu soru ortaya çıkıyor: Devletler dünyasında en az kötü olan hükümet türü hangisidir? Neredeyse herkes “demokrasi” diyor. Ne yazık ki pek çok liberteryen de bu görüşe katılıyor.
Hans klasikleşmiş eseri Democracy: The God That Failed’de demokrasinin savurgan harcamalara ve pervasız politikalara yol açtığını gözler önüne sermiştir. İktidardakiler sadece sınırlı bir süre için görevde kalacaklarını bilirler. Tutumları “alabileceğin her şeyi bir an önce al” şeklinde olacaktır. Buna karşılık, bir kral daha az sömürücü olma eğiliminde olacaktır. Tebaasının canını ve malını korumaya çalışacaktır çünkü geçici bir hükümdar değildir ve varislerine müreffeh ve yaşanabilir bir krallık devretmek ister. Hans elbette monarşinin “iyi bir şey” olduğunu söylememiştir, sadece demokrasiden daha iyi olma eğiliminde olduğunu söylemiştir. Hans’ı derinden etkilemiş olan muhteşem Katolik klasik liberal Erik von Kuehnelt-Leddihn bu tespitin çok isabetli ve dâhiyane olduğunu dile getirmiştir.
A Short History of Man (İnsanlığın Kısa Tarihi) adlı bu kitapta yer alan makalelerden biri olan “From Aristocracy to Monarchy to Democracy” (Aristokrasiden Monarşiye ve Demokrasiye) Hans’ın görüşünü özetlemektedir. Bu çarpıcı eseri okuyanlar, monarşi demokrasiden daha iyiyse, aristokrasinin daha da iyi olduğunu keşfedeceklerdir. Eğer Hans’ı daha önce okumadıysanız, sizi bir sürpriz beklemektedir. Sadece birkaç sayfa içinde, hükümet hakkında şimdiye kadar okuduğunuz her şeyi sorgulamanıza neden olacaktır.
A Short History of Man (İnsanlığın Kısa Tarihi) boyunca Hans, Avusturya İktisat Ekolü’nden öğrendiklerimizin tarihi anlamamıza nasıl yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bunu yaparken Hans, büyük akıl hocası Murray Rothbard’ın açtığı yolu takip ediyor. Murray gibi Hans da neredeyse evrenin tamamını kapsayan ilgi alanlarına sahip bir akademisyendir. Antropoloji ve sosyolojinin yanı sıra küresel tarih, iktisat ve felsefeye de tamamen hâkimdir.
Hans, engin bilgi birikiminden ve Avusturyacı kavrayışından yararlanarak iki soruyu ele alıyor. Aile ve özel mülkiyet nasıl ortaya çıktı? Sanayi Devrimi nasıl başladı? Okuyucular, güvence altına alınmış mülkiyet haklarının ve serbest piyasanın gelişiminin insanlığın ilerlemesi için nasıl gerekli olduğunu göreceklerdir. O hâlde çağımızın sorusu şudur: Bu gelişmeler insanlığın büyük yararına olacak şekilde devam edecek mi, yoksa devlet bunları engelleyebilecek mi?
Tarihi aydınlatmak için iktisat ve felsefeyi kullanan A Short History of Man (İnsanlığın Kısa Tarihi), Franz Oppenheimer’dan The State, Albert Jay Nock’tan Our Enemy the State ve Frank Chodorov’dan The Rise and Fall of Society gibi özgürlükçü klasikleri akla getiriyor. Okuyacağınız bu eser, çok önemli bir sosyal düşünürün ve fevkalâde müstesna bir liberteryenin düşüncelerine ideal bir giriş niteliğindedir. | Lew Rockwell
Published at
2024-08-21 15:30:15Event JSON
{
"id": "dad2cb8a5f9374164078414a46b493de8fadb33e2a95561779f50d94779da22e",
"pubkey": "4b5871c54d066ffb19330479f6ebcc01d75d49d493056b3efa1feb7231a747b4",
"created_at": 1724254215,
"kind": 1,
"tags": [
[
"r",
"https://www.nakamotoenstitusu.com/post/insanligin-kısa-tarihi-ilerleme-ve-gerileme"
]
],
"content": "https://www.nakamotoenstitusu.com/post/insanligin-kısa-tarihi-ilerleme-ve-gerileme\n\nHans, Habermas’ı ters yüz etmişti; ancak bununla da yetinmeyerek, geleneksel görüşü de yeniden altüst etmişti. Murray gibi Hans da bir anarko-kapitalisttir. En iyi hükümet hiç hükümet olmamasıdır. Yine de şu soru ortaya çıkıyor: Devletler dünyasında en az kötü olan hükümet türü hangisidir? Neredeyse herkes “demokrasi” diyor. Ne yazık ki pek çok liberteryen de bu görüşe katılıyor.\n\nHans klasikleşmiş eseri Democracy: The God That Failed’de demokrasinin savurgan harcamalara ve pervasız politikalara yol açtığını gözler önüne sermiştir. İktidardakiler sadece sınırlı bir süre için görevde kalacaklarını bilirler. Tutumları “alabileceğin her şeyi bir an önce al” şeklinde olacaktır. Buna karşılık, bir kral daha az sömürücü olma eğiliminde olacaktır. Tebaasının canını ve malını korumaya çalışacaktır çünkü geçici bir hükümdar değildir ve varislerine müreffeh ve yaşanabilir bir krallık devretmek ister. Hans elbette monarşinin “iyi bir şey” olduğunu söylememiştir, sadece demokrasiden daha iyi olma eğiliminde olduğunu söylemiştir. Hans’ı derinden etkilemiş olan muhteşem Katolik klasik liberal Erik von Kuehnelt-Leddihn bu tespitin çok isabetli ve dâhiyane olduğunu dile getirmiştir.\n\nA Short History of Man (İnsanlığın Kısa Tarihi) adlı bu kitapta yer alan makalelerden biri olan “From Aristocracy to Monarchy to Democracy” (Aristokrasiden Monarşiye ve Demokrasiye) Hans’ın görüşünü özetlemektedir. Bu çarpıcı eseri okuyanlar, monarşi demokrasiden daha iyiyse, aristokrasinin daha da iyi olduğunu keşfedeceklerdir. Eğer Hans’ı daha önce okumadıysanız, sizi bir sürpriz beklemektedir. Sadece birkaç sayfa içinde, hükümet hakkında şimdiye kadar okuduğunuz her şeyi sorgulamanıza neden olacaktır.\n\nA Short History of Man (İnsanlığın Kısa Tarihi) boyunca Hans, Avusturya İktisat Ekolü’nden öğrendiklerimizin tarihi anlamamıza nasıl yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bunu yaparken Hans, büyük akıl hocası Murray Rothbard’ın açtığı yolu takip ediyor. Murray gibi Hans da neredeyse evrenin tamamını kapsayan ilgi alanlarına sahip bir akademisyendir. Antropoloji ve sosyolojinin yanı sıra küresel tarih, iktisat ve felsefeye de tamamen hâkimdir.\n\nHans, engin bilgi birikiminden ve Avusturyacı kavrayışından yararlanarak iki soruyu ele alıyor. Aile ve özel mülkiyet nasıl ortaya çıktı? Sanayi Devrimi nasıl başladı? Okuyucular, güvence altına alınmış mülkiyet haklarının ve serbest piyasanın gelişiminin insanlığın ilerlemesi için nasıl gerekli olduğunu göreceklerdir. O hâlde çağımızın sorusu şudur: Bu gelişmeler insanlığın büyük yararına olacak şekilde devam edecek mi, yoksa devlet bunları engelleyebilecek mi?\n\nTarihi aydınlatmak için iktisat ve felsefeyi kullanan A Short History of Man (İnsanlığın Kısa Tarihi), Franz Oppenheimer’dan The State, Albert Jay Nock’tan Our Enemy the State ve Frank Chodorov’dan The Rise and Fall of Society gibi özgürlükçü klasikleri akla getiriyor. Okuyacağınız bu eser, çok önemli bir sosyal düşünürün ve fevkalâde müstesna bir liberteryenin düşüncelerine ideal bir giriş niteliğindedir. | Lew Rockwell",
"sig": "2bcac8bc5283601d39237d55941777462a38f2295d77eb524cc12b82ab13d0fae1b6a38df1c0338d5f0b59c061d56c3597b417d03922ceaf89ed7dcb24b69bb9"
}