SNITURKEY on Nostr: Kısacası iktisat bilimi, “eğer A ise, o zaman da B” türünden varoluşsal ...
Kısacası iktisat bilimi, “eğer A ise, o zaman da B” türünden varoluşsal yasalar koyar. Mises bu bilimin laissez-faire politikasının barışa ve herkes için daha yüksek yaşam standartlarına, devletçiliğin ise çatışmaya ve daha düşük yaşam standartlarına yol açtığını iddia ettiğini gösterir. O hâlde bir vatandaş olarak Mises, bu amaçlara ulaşmakla ilgilendiği için laissez-faire liberalizmini seçer. Mises’in liberalizmi “bilimsel” olarak değerlendirdiği tek anlam, insanların bolluk ve karşılıklı fayda hedefinde birleştiği ölçüdedir. Belki de Mises bu tür bir birliğin kapsamını değerlendirirken aşırı iyimserdir, ancak değer yargıları ile bilimsellik arasında asla bağlantı kurmaz: fiyat kontrolünün “kötü” olduğunu söylediğinde, bir iktisatçı olarak kendi bakış açısından değil, toplumda bolluk arzulayanların bakış açısından kötü olduğunu kasteder. Zıt hedefleri seçenler -örneğin, türdeşleri üzerinde bürokratik güce giden bir yol olarak fiyat kontrollerini tercih edenler veya kıskançlık nedeniyle sosyal eşitliğin genel bolluk veya özgürlükten daha değerli olduğuna karar verenler- kesinlikle liberalizmi kabul etmezler ve Mises kesinlikle iktisat biliminin onların yanlış olduğunu kanıtladığını söylemez. Mises, iktisadın insanlara çeşitli siyasî eylemlerin sonuçları hakkında bilgi verdiğini ve bu sonuçları bilerek siyasî rotasını seçmenin vatandaşın görevi olduğunu söylemenin ötesine asla geçmez. | Murray N. Rothbard
https://www.nakamotoenstitusu.com/post/ekstrem-apriorizmi-savunurkenPublished at
2023-06-20 23:38:06Event JSON
{
"id": "5452aed0c6bf0c789a440158ceeb5608e67082a83f544c4e78408a09385b9940",
"pubkey": "4b5871c54d066ffb19330479f6ebcc01d75d49d493056b3efa1feb7231a747b4",
"created_at": 1687304286,
"kind": 1,
"tags": [],
"content": "Kısacası iktisat bilimi, “eğer A ise, o zaman da B” türünden varoluşsal yasalar koyar. Mises bu bilimin laissez-faire politikasının barışa ve herkes için daha yüksek yaşam standartlarına, devletçiliğin ise çatışmaya ve daha düşük yaşam standartlarına yol açtığını iddia ettiğini gösterir. O hâlde bir vatandaş olarak Mises, bu amaçlara ulaşmakla ilgilendiği için laissez-faire liberalizmini seçer. Mises’in liberalizmi “bilimsel” olarak değerlendirdiği tek anlam, insanların bolluk ve karşılıklı fayda hedefinde birleştiği ölçüdedir. Belki de Mises bu tür bir birliğin kapsamını değerlendirirken aşırı iyimserdir, ancak değer yargıları ile bilimsellik arasında asla bağlantı kurmaz: fiyat kontrolünün “kötü” olduğunu söylediğinde, bir iktisatçı olarak kendi bakış açısından değil, toplumda bolluk arzulayanların bakış açısından kötü olduğunu kasteder. Zıt hedefleri seçenler -örneğin, türdeşleri üzerinde bürokratik güce giden bir yol olarak fiyat kontrollerini tercih edenler veya kıskançlık nedeniyle sosyal eşitliğin genel bolluk veya özgürlükten daha değerli olduğuna karar verenler- kesinlikle liberalizmi kabul etmezler ve Mises kesinlikle iktisat biliminin onların yanlış olduğunu kanıtladığını söylemez. Mises, iktisadın insanlara çeşitli siyasî eylemlerin sonuçları hakkında bilgi verdiğini ve bu sonuçları bilerek siyasî rotasını seçmenin vatandaşın görevi olduğunu söylemenin ötesine asla geçmez. | Murray N. Rothbard\n\nhttps://www.nakamotoenstitusu.com/post/ekstrem-apriorizmi-savunurken",
"sig": "25c418ee966c284d2f6ce4b585e5df5bbec6f05d38afea56aa44085f6f184bcfea4489a238d6faa2fe514bb8d68032f81e4ecc67cf9422b585c27b6bd6247c9c"
}